23 Temmuz 2024 Salı

KADINLARIN CİNSEL ÖZGÜVENİNİ ARTTIRAN YÖNTEM: BARBİE VAJİNA ESTETİĞİ

ABD’de geliştirilen ve Hollywood ünlüleri tarafından akım haline getirilen Barbie vajina estetiği hem dünyada hem de ülkemizde en çok tercih edilen estetik uygulamalar arasında yerini aldı. Çiftler arasındaki cinsel hayatı da oldukça önemli yönde etkileyen yöntem, bazı rahatsızlıkların tedavisinde de olumlu sonuçlar veriyor.
Barbie Vajina Estetiği yaptırmak için dünyanın birçok ülkesinden yabancı hastaların Türkiye’ye geldiğini ifade eden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Âzer Aras Uluğ, “Barbie Vajina Estetiği, dünyada en çok merak edilen estetik uygulamaları arasında yer alıyor. Aynı zamanda en çok uygulanan estetik uygulamaları arasında da yerini aldı. Barbie Vajina Estetiği Hollywoodlu ünlüler tarafından başlatıldı daha sonra da Avrupa’ya oradan da ülkemize ulaştı. Bu kombine işlem, ABD’de isim buldu. Kombine ameliyatlar ve ameliyatsız işlemlerin bir arada kullanılması şeklinde uzman jinekologlar tarafından uygulanıyor. Sadece estetik amaçlı değil aynı zamanda rahatsızlıkların tedavi edilmesinde de kullanılıyor. İlave olarak çiftlerin cinsel hayatı üzerinde oldukça olumlu değişimlere destek oluyor. “ dedi. Kombine yapılan bir işlem ve mutlaka işin uzmanları tarafından uygulanmalı! Barbie vajina estetiğinin uygulanmasına ve gelişebilecek olumsuzluklara dair bilgi veren Op. Dr. Âzer Aras Uluğ, “Barbie Vajina Estetiğinde, görünüm birkaç farklı prosedürün kombinasyonundan oluşmaktadır. Labioplasti, klitoris dokularının toparlanması, büyük dudaklara hyalüronik asit veya otolog yağ enjeksiyonlarıyla dolgu gibi uygulamaları da kapsıyor. Barbie Vajina Estetiği kapsamında en sık Labioplasti yöntemi kullanılır. Labioplasti ameliyatı aynı zamanda dudak ameliyatı estetiği olarak da adlandırılıyor. İç dudakların, sarkık, büyük koyu renkli, asimetrik ve kırışık olması durumunda özel mikro cerrahi yöntemlerle küçültülerek, simetrik dış dudakların içinde kalan, ince yapılar haline getirilerek güzel ve estetik bir görünüme kavuşması hedefleniyor. Aynı seansta gerek görülürse klitoris estetiği de uyguluyoruz. Klitoris katlantıları ve klitoris derisi kalın ise labioplasti operasyonuna klitoris estetiğinin de eklenmesi sonucu oldukça pozitif etkilemektedir. Klitoris cerrahisi oldukça dikkatli yapılması gereken hassas bir cerrahi işlemdir. Klitorise giden damar ve sinir yapılara çok dikkat etmek gerekir. Barbie Vajina Estetiğinde amaç, Barbie bebeğe benzemek. İşin alt yapısını incelediğimizde bozulan ve deforme olan vajinanın anatomik ve fonksiyonel olarak eski haline getirilmesi amaçlanmaktadır. Barbie bebeğin genital sisteminde dış dudaklar daha dolgundur, iç dudaklar ise daha ince ve daha kibardır. İç dudakları tamamen almaya biz çok sıcak bakmıyoruz. Bunun nedenini şu şekilde açıklamayabiliriz. İç dudakları aldığımız zaman vajina açık hale gelecek bu da enfeksiyonlara zemin hazırlayacaktır. Bundan dolayı burada asıl amacımız dışsal olarak daha güzel görünmek ve fonksiyonel anlamda daha işlevsel olarak vajinayı kullanabilmektir. Genital bölgeye hakim ehil ve deneyimli bir cerrahi hekim tarafından yapıldığında cinsel hazda ve doyumda artış da sağlanabilmektedir. Aksi durumda ise geri dönüşü imkansız cinsel his kayıplarının da yaşanabildiğini görüyoruz. Barbie Vajina Estetiği kombine işlemleri arasında; dış dudaklarda içlerinde boşalma ve kırışma varsa bunlara kök hücreden zengin yağ dolgusu, hyalorinik asit dolgusu, kişinin kendi kanından hazırlanan trombositten zengin serum yöntemlerini aynı seansta uygulayabiliyoruz. Ayrıca O- Shot (Orgazm aşısı), hyaloronik asit dolgularla G nokta büyütme gibi orgazmı arttıracak uygulamalar da önermekteyiz hastalarımıza.” Şeklinde bilgi verdi. Op. Dr. Âzer Aras Uluğ sözlerine şöyle devam etti. Ameliyat Süreci Nasıl gerçekleşiyor? Barbie Vajina Estetiği genel veya lokal anestezi altında, ameliyathane ortamında yapılıyor. İşlemi Kadın Doğum Uzmanları uygulamaktadır. Ameliyat süresi ortalama 1 buçuk - 2 saat sürmektedir. Ameliyat sonrası genellikle hastanede yatış gerekmez. İşlem sonrası ciddi bir acı ya da ağrı hissedilmez. Operasyonun ardından birkaç günlük istirahatin ardından kişiler normal yaşantılarına rahatlıkla dönebilirler. Ameliyat sonrası uzun süre ayakta kalınmamalıdır. Hekim tarafından reçete edilen ilaçların düzenli olarak kullanılması gerekir. Barbie vajina estetiği sonrası 1 ay cinsel ilişkiden, ağır sporlardan, sauna, havuz ve denizden uzak durulması gerekir. Kadınlar cinsel anlamda daha özgüvenli oluyor. Kombine bir işlem olan Barbie Vajina Estetiği, genital bölgenin gençleşip güzelleşmesini sağlıyor. Ancak bu kadarla kalmıyor, aynı zamanda cinsel haz ve doyumda da büyük rol oynuyor. Ayrıca dar pantolon, tayt, mayo, bikini giyememe, iç çamaşırından dolgun taşan dokular ve bunların oluşturduğu rahatsızlık hissi, bisiklete – motora binememe, idrar yaparken bacaklarının içlerine doğru işeme, kaşıntı, sık vajinal enfeksiyon, mantar enfeksiyonu ve sık idrar yolu enfeksiyonu geçirme, cinsel ilişkide ağrı, cinsel birleşme sırasında uzun fil gibi kulakların yani labiumlarını tutmak zorunda kalma gibi sorunlar da eşzamanlı olarak çözüm bulmuş oluyor. Kadınlar cinsel anlamda daha özgüvenli oluyor. Barbie Vajina Estetik sonrası, özel bölgeye oldukça genç ve çekici bir görsellik kazandırılıyor. Barbie Vajinal Estetik, sarkan veya düzensiz görünümde olan iç dudakların da estetik bir şekilde kamufle olmasını sağlıyor. Bakireler de yaptırabilir. Barbie Vajina Estetiğinde tedavi protokolü doktorun hastayı muayene etmesinin ardından, belirlenen kriterler dahilinde kişiye özel olarak planlanır. Bakireler de dahil olmak üzere her kadına uygulanabilir.

8 Temmuz 2024 Pazartesi

MERİDYEN TERAPİSİ NEDİR? NASIL UYGULANIR? FAYDALARI NELERDİR?

Son yılların en popüler terapi yöntemlerinden biri olan Meridyen Terapisinin beden, ruh ve zihin sağlığı açısından olumlu etkileri bulunuyor. Forma girmede, kas ve iskelet sistemini güçlendirmede, bağışıklık sisteminin desteklenmesinde katkı sağlayan bu terapi yöntemi ile ilgili tüm merak edilenleri Kafizyo Terapi’den Uzman Eğitmen Nihal Tekin anlattı.
Uzman Eğitmen Nihal Tekin, “Meridyen Terapi, kişinin bedeninde enerji kanallarının uzman tarafından tespit edilerek bu bölgelere özel cihazlar yardımıyla uygulanan masaj yöntemidir. Binlerce yıl öncesinde Çin'de tıbbi bir yöntem olarak uygulanmaya başlayan ve ilaçsız tedaviler kategorisinde yer alan bir uygulama olan meridyen terapi, günümüz teknolojisiyle harmanlanarak insanların yaşadığı birçok hastalığın tedavisine ek olarak yardımcı bir yöntem olarak kullanılabilecek yapıda getirilmiştir. Meridyen terapisi insanlarda görülebilen kas, kemik, iskelet sistemi rahatsızlıkları, iç hastalıklar, psikolojik problemlerinin tedavilerine ek olarak güvenli ve konforlu yardımcı bir terapi yöntemi olarak uygulanıyor. Kişilerin yaşadığı hastalıkların büyük bir bölümü enerji kanallarının tıkanıklığı kaynaklı olduğu için meridyen terapisi ile enerji kanalları dengelenerek rahatsızlıklara hızlı ve ağrısız bir şekilde çözüm bulunması sağlanabiliyor.” Dedi. Beden ve ruh bütünlüğünün sağlanmasına yardımcı olur. Meridyenlerin vücudumuz üzerindeki etkilerine değinen uzman eğitmen, “Meridyen, insan vücudunda dolaşım ve sinir sistemlerinin arasında iletişimi sağlayan kanallara verilen addır. Meridyenler ile insanların beden ve ruh bütünlüğü sağlanmış olur. Kişilerin yaşadığı birçok hastalığın meridyen terapisi ile iyileştirebildiği gözlemlenmiştir.” Şeklinde bilgi Verdi. Meridyen terapisi hangi rahatsızlıklara iyi gelir? Nihal Tekin, Meridyen terapisi ile ilgili verdiği bilgilere şöyle devam etti. “Meridyen terapisi insan vücudunda dolaşım sistemi ve sinir sistemi arasında doğru bir iletişim kurulması sağlanarak hastalıkların iyileştirilmesini desteklediği bir tedavi yöntemidir. Meridyen terapisi sonrası hastada oluşan olumlu değişimler ve meridyen terapisinin faydaları arasında şunlar gösterilebilir. Vücuttan toksinlerin atılıp hastanın kanının temizlenmesi, kas ve kemiklerin güçlendirilmesi, kan dolaşımının düzenlenip metabolizmanın güçlendirilmesi, hastanın duruş bozukluklarının giderilmesi, mide ve bağırsakların düzenli çalışmasının sağlanması, kişinin bağışıklığının kuvvetlendirilmesi, kilonun normale yaklaştırılıp vücut ağırlığının azaltılması, meridyen terapisi ile vücuttan ödem atıldığı ve dokuların yenilenmesi sağlandığı için uygulandığı bölgede kozmetik açıdan da olumlu dönüşler alınabilmektedir. Meridyen terapi nasıl uygulanır? Meridyen terapisi sırasında amaç, hastanın vücudunda enerjinin toplanma - dağılma alanlarının tespit edilip, uzman tarafından yapılan işlemler sonucunda rahatsızlıkların iyileştirilmesinin desteklenmesidir. Tespit edilen enerji bölgelerine yapılan baskı, masaj ve hareketler ile meridyenlere etki edilmesi sağlanır. Meridyen terapi sırasında uzman, özel bir eldiven giyip doğru bölgelere elleri ve parmak uçlarıyla baskı uygulayarak hastanın enerji kanallarının açılmasını sağlar. Meridyen terapisinin destekleyici bir terapi olarak kullanılması ile yüksek oranda iyileşme sağlanan hastalıkların bazıları şunlardır. Bel ve boyun fıtığı, inme ve felç, yumuşak doku romatizması, nörolojik rahatsızlıklar, mide ve bağırsak problemleri, kireçlenme, cilt hastalıkları, duruş bozuklukları, uyku problemleri, prostat, hemoroid, menopoz şikayetleri.”

7 Temmuz 2024 Pazar

DOÇ. DR. İSMAİL ATEŞ: YAZ TATİLİNDE KALP KRİZİ RİSKİNİ ARTTIRAN NEDENLER…

Yaz kendini iyiden iyiye gösterdi tatil sezonu açıldı. Deniz, kum ve doğru güneşlenmenin sağlık üzerindeki etkileri çok büyük ancak uzmanlar yaz tatilindeki tehlikelere karşı uyarıda bulunuyor. “Tatilde yanlış beslenme, aşırı tüketilen şekerli ve yapay tatlandırıcılı içecekler, fazla güneşte kalma, fazla efor ve yanlış yüzme kalp krizini tetikleyebiliyor.”
Yaz tatillerinde kalp krizi riskinin atmasına neden olan faktörleri sıralayan Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. İsmail Ateş, kalp hastaları için alınabilecek önlemlere dikkat çekti. İşte o hayati bilgiler… Tatilde yedikleriniz ve içtikleriniz kalbinizi yorabilir. Aşırı sıcaklara dikkat çeken Doç. Dr. İsmail Ateş, “Yüksek sıcaklıklar vücut üzerinde stres yaratabilir ve kalp krizi riskini artırabilir. Sıcak hava, vücut ısısını düzenlemek için kalbin daha fazla çalışmasına neden olur, bu da özellikle önceden kalp hastalığı olan kişilerde risk yaratır. Sıcak havalarda özellikle yeterince su içmemek, vücutta sıvı kaybına (dehidrasyona) yol açar. Dehidrasyon, kanın koyulaşmasına ve pıhtılaşma riskinin artmasına neden olabilir, bu da kalp krizi riskini artırır. Öte yandan tatil dönemlerinde artan fiziksel aktiviteler ve özellikle alışık olunmayan yoğun aktiviteler, kalp üzerinde stres yaratabilir ve risk oluşturabilir. Aniden yoğun fiziksel aktiviteye başlamak kalp krizi riskini artırabilir. Bir diğer risk oluşturan neden de yaz tatilinde yapılan yanlış beslenmedir. Tatillerde beslenme alışkanlıkları değişebilir ve fazla yağlı, tuzlu yiyecekler ile alkol tüketimi ve şekerli içeceklerin tüketimi artabilir. Bu durum, kalp sağlığını olumsuz etkileyebilir ve kalp krizi riskini artırabilir. Özellikle uzun mesafeli yolculuklar da stres seviyelerini artırabilir ve uyku düzenini bozabilir. Bu da kalp sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Bu faktörler göz önünde bulundurularak, yaz tatillerinde kalp sağlığını korumak için düzenli olarak su içmek, aşırı sıcaklardan kaçınmak, fiziksel aktiviteleri yavaşça artırmak, sağlıklı beslenmek ve alkol tüketimi ile şekerli ve yapay tatlandırıcılı içeceklerin tüketimini sınırlamak önemlidir.” Şeklinde konuştu. Denizde yüzerken bu belirtileri yaşıyorsanız dikkat! Deniz sezonunun açılması ile birlikte kalp krizi vakalarında yaşanan artışlar neticesinde, denizde yapılan hayati hataları anlatan Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. İsmail Ateş, kalp hastalarının yüzmeye başlamadan önce mutlaka doktor onayı alması gerektiğini vurgulayarak şu bilgileri paylaştı. Dr. Ateş, “Kalp hastalarının yüzmeye başlamadan önce doktorlarından onay almaları çok önemlidir. Doktorun hastanın genel sağlık durumuna ve kalp hastalığının ciddiyetine göre hasta için uygun egzersiz seviyesini belirlemesi gerekir. Öte yandan suyun sıcaklığı da çok önemlidir. Aşırı soğuk veya aşırı sıcak su, kalp üzerinde ekstra stres yaratabilir. Ilık suyun genellikle daha güvenli olduğu bilinmektedir. Soğuk su, kan damarlarının daralmasına ve kalbin daha fazla çalışmasına neden olabilir, bu da kalp krizi riskini artırabilir. Bir diğer önemli faktör de yüzmeye yavaş bir başlangıç yapmak gerekir. Yüzmenin de bir egzersiz olduğunu kabul edersek, bu egzersize yavaş başlamak ve yavaşça yoğunluğu artırmak kalp hastaları için önemlidir. Aniden yoğun yüzme aktivitelerine başlamak kalp üzerindeki stresi artırabilir, bu da kalp krizini tetikleyebilir. Uzun süreli yüzme aktivitelerinde düzenli aralıklarla mola vermek de önemlidir. Bu durum, kalbin dinlenmesini sağlar ve aşırı efordan kaçınılmasına yardımcı olur. Kalp hastalarının güvenlik açısından yalnız yüzmemeleri de büyük önem taşıyor. Yanında mutlaka birisinin olmasını öneriyoruz. Bu acil bir durumda hızlı müdahale edilmesini sağlayacaktır. Çok önemli bir uyarıyı da belirtilerle ilgili vermek istiyorum. Yüzme sırasında göğüs ağrısı, nefes darlığı, baş dönmesi veya aşırı yorgunluk gibi belirtiler ortaya çıkarsa, hastalar hemen durmalı ve dinlenmelidirler. Bu belirtiler ciddi bir duruma işaret edebilir. Sonuç olarak, kalp hastaları doktorlarının onayını alarak ve uygun önlemleri alarak yüzme gibi düşük etkili egzersizlerden fayda görebilirler. Bu, kalp sağlığını iyileştirmeye ve genel yaşam kalitesini artırmaya yardımcı olabilir.” Bu içecekleri sınırlı tüketin! Tatil bölgelerinde serinlemek için sıkça ve genelde olduğundan fazla tüketilen şekerli ve yapay tatlandırıcılı içeceklere karşı da uyarıda buluna Dr. İsmail Ateş, “Hem şekerli hem de yapay tatlandırıcılı içeceklerin uzun süreli tüketimi, atriyal fibrilasyon gibi kalp ritim bozuklukları riskini artırabilir. Amerikan Kalp Derneği, bu tür içeceklerin tüketiminin sınırlanmasını önermektedir. Ayrıca gazlı içecekler, meyve suları ve enerji içecekleri gibi yüksek şeker içeriğine sahip içecekler kalp krizi riskini artırabilir. Aşırı şeker tüketimi, obezite, yüksek kan basıncı ve tip 2 diyabet gibi kalp hastalığı risk faktörlerini artırabilir. Fazla alkol tüketimi de kan basıncını yükseltebilir ve kalp ritim bozukluklarına yol açabilir. Ayrıca, alkol dehidrasyona neden olabilir, bu da sıcak havalarda kalp sağlığını olumsuz etkileyebilir. Kafeinli içeceklerin de dikkatli kullanılması gerekir. Kahve, çay ve enerji içecekleri gibi yüksek kafein içeriğine sahip içecekler, bazı insanlarda kalp atış hızını ve kan basıncını artırabilir. Özellikle yüksek miktarda kafein tüketimi, kalp krizi riskini artırabilir. Kalp sağlığını korumak için yaz tatilinde bu tür içeceklerin tüketimini sınırlamak önemlidir. Bunun yerine su, şekersiz bitki çayları veya taze sıkılmış doğal meyve suları gibi daha sağlıklı içecekler tercih edilebilir. Ayrıca, yeterli miktarda sıvı alımına dikkat etmek ve aşırıya kaçmamak da önemlidir.

3 Temmuz 2024 Çarşamba

DR. UĞUR CANGEL: KALP DAMAR HASTASIYSANIZ BU AYRINTILARA MUTLAKA GÖZ ATIN!

Kalp ve damar hastalıkları günümüzde en sık görülen ve ölümcül riski yüksek hastalıklar arasında yer almaktadır. Hal böyle olunca kalp damar hastalığında konforlu yaşam önem kazanıyor. Peki bu yaşam konforu için dikkat edilmesi gerekenler neler? Kalp ve damar hastaları tarafından en çok merak edilen soruları, Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Uğur Cangel yanıtladı.
Derin ven trombozu geçiren hastalar yazın nelere dikkat etmeli? “Daha önce derin ven trombozu geçirmiş, pırtlaşma bozukluğu olan hastalar, kan surandırıcı alsalar bile yine de su içmeleri gerekiyor. Yazın sıcak havalarda kandaki sıvı oranı düşeceği için bol su içmeleri çok önemlidir. Bu hastaların aynı zamanda varis çorabı da giymeleri gerekir. Yazın ince varis çorapları tercih edebilirler. Ayrıca sabah - akşam duş alabilirler veya sabah yarım saat ve akşam yarım saat olmak üzere ayak banyosu yapabilirler. Bu lenf drenajını sağlayacaktır. Ancak banyo suyunun kesinlikle sıcak olmaması gerekir. Her zaman ılık su tercih etmelidirler. Ayrıca hamam ve saundan mutlaka uzak durmalıdırlar. Bol bol denizde yüzebilirler.” Bypass ameliyatı sonrası damarlar yeniden tıkanabilir mi? Periferik damar hastalığı olan ve periferik bypass yaptığımız hastalarımız hava sıcaklığı arttığında mutlaka bol su içmeliler. Yoksa koyduğumuz damarlar tıkanabiliyor ve hastaları ameliyata almak zorunda kalabiliyoruz. Günde en az 2 buçuk litre su içmeleri gerekiyor bu hastaların. Diüretik, yani idrar söktürücü ilaç alanların ise idrar söktürücü dozunu düşürmesi için kendi doktorlarına başvurmaları gerekir.” Kalp damar hastaları yaz sıcağında ilaçlarını nasıl kullanmalı? “Mevsim değişikliklerinde mutlaka ilaç dozlarının ayarlanması için, kalp damar hastlarının kendi kalp doktoruna başvurmaları gerekir.” Kalp damar hastaları uzun yolculuklarda nelere dikkat etmeli? “Yolculuk öncesi mutlaka doktorlarına başvurmalıdırlar. Uzun süreli yolculuklarda çok sık olarak molar vermeleri gerekmektedir.” Yazın yürüyüş yaparken nelere dikkat etmek gerekir? “Sıvı elektrolit dengesini düzenlemek için mutlaka sıvı alımının sağlanması gerekiyor. Yazın hava sıcak olduğunda uzun süreli spor yapmak, yüzmek, yürüyüş yapmak kalp hastalarının zararına olabilir. Tüm bunlar güneşin tepede olmadığı saatlerde ve fazla efor sarfetmeden rahatlıkla yapabilirler.” Kalp damar hastaları için mangal zararlı mıdır? “Mangal ile beraber alınan yağlı yiyecekler, alkolü içecekler, kalp damar hastalığını kötü yönde etkileyebilir. Bu yüzden dikkatli olunmasında ve dozunda tüketilmesinde fayda vardır.” Sağlıklı bireyler de spor öncesi kalp kontrolünden geçmeli mi? “Öncelikle hangi sporu yapacak olurlarsa olsunlar mutlaka bir eğitmen eşliğinde yapılmalı. Spor öncesi bir fizik muayene ve bir kalp kontrolü yapılmasında fayda vardır. Herkes koşu bağında uzun süre koşturmamalıdır. Herkes istediği sporu, istediği yerde, istediği zaman bilinçsizce yapmamalıdır. Bu riski arttırıyor çünkü. Damar tıkanıklığı hastaları için en iyi spor yürüyüş ve yüzmedir.”